Kanaryanın Tarihçesi ve Avrupa’ya Yayılışı

Serinofil
A+ A-
Sıfırla
Kanaryanın Tarihçesi Ve Avrupaya Yayılışı

Kanaryanın Tarihçesi

Kanarya kuşları, günümüzde evcil kuşlar arasında en yaygın şekilde beslenen türlerden biri olsa da, bu küçük ötücülerin serüveni oldukça köklü bir geçmişe dayanmaktadır. Kanaryaların doğal yaşam alanı, Afrika kıtasının kuzeybatısına yakın konumda bulunan ve bugün “Kanarya Takımadaları” olarak bilinen adalardır. Bu takımadalar; Tenerife, Gran Canaria, Lanzarote, Fuerteventura, La Palma ve La Gomera olmak üzere toplam altı adadan oluşur. Kanaryaların bu adalarda yabanî halde yaşadığı ve ilk kez burada keşfedildiği bilinmektedir.

İlk Keşif ve Avrupa’ya Yolculuk

1402 yılında Normandiyalı maceraperest Jean de Bethancourt’un Kanarya Adaları’nı ele geçirip Kastilya Krallığı’na bağlamasıyla birlikte, bu adaların fauna ve florası Batı dünyası tarafından keşfedilmeye başlanmıştır. Bethancourt’un adalardan topladığı sarı ve yeşil renkli kanaryaları dönemin Fransa kralı Charles VI’ya hediye etmesi, bu ötücü kuşların Avrupa saraylarında hızla yayılmasına zemin hazırlamıştır.

Ancak Kanarya kuşlarının Avrupa kıtasında yayılması sadece Kanarya Adaları ile sınırlı kalmamıştır. Afrika’nın batısında bulunan Madeira ve Azor Adaları ile güneydeki Cape bölgesinde de yabanî kanarya türlerine rastlanmaktadır. Tabiatın cömert renkleri, bol güneşli iklimi ve bu kuşların etkileyici ötüşleri, dönemin doğa bilimcilerinin ve kaşiflerinin ilgisini fazlasıyla çekmiştir.

Bir Tesadüfün Sonucu Olarak Yayılım

1622 yılında Tabiatçı Olina’nın aktardığına göre, İspanyol denizciler bahsi geçen adalarda yakaladıkları yabanî kanaryaları gemilerine yükleyerek Avrupa’ya götürmek istemiştir. Ancak bu deniz yolculuğu sırasında gemiler Venedik açıklarında batmış ve taşıdıkları kuşlar serbest kalarak Elba Adası ile İtalya kıyılarına dağılmışlardır. Doğaya salınan bu kuşlar yeni ortamlarına uyum sağlayarak üremiş ve zamanla yeni popülasyonlar oluşturmuşlardır. Bu olay, kanaryaların Avrupa kıtasında doğallaşmasına neden olan önemli bir dönüm noktası olarak kabul edilir.

Evcil Hayata Alıştırılmaları

İlk etapta doğadan yakalanan bu kuşlar, zengin saraylarda lüks kuşhanelerde beslenmiş ve özel bakım altında yetiştirilmiştir. Kanaryaların ötüş kaliteleri ve sevimli görünümleri, onları zamanla halk arasında da popüler bir evcil hayvan haline getirmiştir. Bu süreçte, kuşların doğal yaşamlarındaki davranış biçimleri gözlemlenmiş, kafes ortamına uygunlukları test edilmiştir. Zamanla, bu kuşların davranışları evcilleştirme yoluyla daha uysal hale getirilmiş ve üretim çalışmaları da başlamıştır.

Avrupa’da Kanarya Yetiştiriciliği

17. yüzyıldan itibaren Almanya, İngiltere, Fransa, İtalya ve Hollanda gibi ülkelerde bilimsel temelli kanarya üretim faaliyetleri hız kazanmıştır. Bu ülkelerde kurulan kuşhaneler, sadece ötüş kalitesine değil aynı zamanda kuşların renk, büyüklük ve tüy yapısına da odaklanmıştır. 1709 yılında Fransa Kraliyet Sarayı’nın kuşhane müdürü olan Hervieux De Chantelaup’un kayıtlarına göre, o döneme kadar 29 farklı evcil kanarya türü elde edilmişti. Ayrıca bu türler arasında dört farklı melez (katır) kanarya çeşidinin üretildiği de belgelenmiştir.

Yabanî Türlerden Evcil Türlere Evrim

Yabanî kanaryalarla karşılaştırıldığında, evcil türler daha iri cüsseli olmuş ve renk varyasyonları zenginleşmiştir. Doğal yeşil tonların yanında sarı, turuncu, kırmızı ve beyaz tonlarında kanaryalar da zamanla ortaya çıkmıştır. Bu evrimsel süreçte sadece fiziki farklılıklar değil, ötüş biçimleri de değişime uğramıştır. Özellikle ötüm kanaryası olarak bilinen Harz Roller, Malinua ve Timbrado gibi türler bu selektif üretimin birer ürünüdür.

Kanaryaların Sosyo-Kültürel Önemi

Kanaryalar sadece estetik görünümleri ve ötüşleri ile değil, aynı zamanda tarih boyunca insan yaşamında taşıdığı sembolik değerlerle de önemli bir yere sahiptir. Maden ocaklarında gaz sızıntılarını tespit etmek için kullanılan kanaryalar, tehlikenin habercisi olmuşlardır. Aynı zamanda, birçok edebi eserde, şiirde ve sanat eserinde sembolik anlamlar taşıyan bu kuşlar, sadelik ve zarafetin temsilcisi olarak görülmüştür.

Kanaryanın tarihçesi, tesadüflerin, keşiflerin ve insan emeğinin birleşimiyle şekillenmiş, doğadan gelen bu nadide varlık zamanla hem bilimsel hem de kültürel bir ikon haline gelmiştir. Bugün hâlâ dünyanın dört bir yanında milyonlarca insanın evinde beslediği bu kuşlar, köklü geçmişlerini ötüşlerinde taşımaktadır.

Sosyal Medyalardan Bizi Takip Edebilirsiniz:

| | | | | |

Serinofil, 2012 yılından beri başta kanarya olmak üzere tüm kanatlı dostları seven insanların buluşma noktasıdır. “Dernek” değildir.

Göster/Gizle
-
00:00
00:00
Update Required Flash plugin
-
00:00
00:00

Adblock tespit edildi

Web sitemiz için tarayıcılarınızdan adblocker uzantınızı devre dışı bırakarak lütfen bizi destekleyin.